| |||
asıntı | |||
bulaşkan | |||
| |||
uğraşmak (Natalya Rovina); bulaşmak (о болезни); elleşmek (к кому-л.); musallat olmak (к кому-л.); rahat bırakmamak; rahat vermemek; sarkıntılık etmek; sarkıntılık yapmak; sataşmak; söz atmak (к девушке, женщине); takılmak; tecavüz etmek; yanaşmak; yapışmak; yakasına yapışmak (Beni de götüreceksin diye yakama yapıştı, ben de getirmek zorunda kaldım. Hozyayka_Mednoy_Gory) | |||
kışlatmak; sıkıştırmak; sulanmak (к женщине); yeşillenmek (к женщине) | |||
ardılmak (к кому-л.); asılmak (к кому-л.); çullanmak; kancalamak (к кому-л.) | |||
sarmak (Natalya Rovina) |
приставала : 6 phrases in 2 subjects |
Figurative | 1 |
General | 5 |